Özgüven eksikliğini aşmak için öncelikle bu duygunun nedenleri anlaşılmalıdır.
Günümüzde birçok insan özgüven kaybı nedeni ile sosyal hayattan kopmaya başlamış, çevresi ile iletişim kuramaz hale gelmiştir. Kişilerde sıklıkla görülen özgüven eksikliği hakkında yapılan birçok araştırma, bu duygunun ciddi şekilde onarılması gerektiği üzerine yoğunlaşmıştır. Özgüven eksikliği için yapılan kavramsal tanımlamalara, bu probleme neden olan fizyolojik özelliklere ve çevre koşullarına, özgüven probleminin hangi belirtiler sonucunda ortaya çıktığına dair merak ettiklerinize gelin, beraber bakalım.
Özgüven Problemi
Özgüven, henüz çocukluk döneminde oluşan ve kişinin bütün yaşamını etkileyen bir duygudur. Özgüven eksikliği ya da bir başka deyişle özgüven problemi ise kişinin kendine olan güvenini kaybederek sosyal hayata dahil olmaya çekinmesi, kendine ve geleceğe olan inancının zayıf olması anlamına gelir.
Özgüven eksikliği kişinin aile, sosyal ve iş hayatını çıkmaza sokacak denli ciddi bir sorun olarak öne çıkmaktadır. Uzman psikologlar ve psikiyatrlar tarafından çeşitli yöntemlerle tedavi edilmeye çalışılan bu problem, kişilerin hayatında çok çeşitli nedenlerle görülebilir. Profesyonel anlamda destek alanların ise güven problemlerinden sıyrılarak normal hayatlarına geri dönmeleri mümkündür. Burada en önemli nokta kişinin özgüven kaybı ile ilgili doğru bir tespit konulmasıdır. Örneğin fiziksel özellikleri nedeniyle kendini çirkin hisseden birinin çektiği özgüven sorunu ile, tamamen ekonomik nedenlerle güven problemi yaşayan birinin hayata bakışı çok farklıdır. Bu nedenle güven problemi kişiden kişiye farklılık gösterir ve genel olarak bilinen kesin bir çözümü yoktur. Ancak temel olarak beyindeki serotonin ve dopamin hormonları ile alakalı olduğu bilinmektedir. Beyinde salgılanan bu hormonlar, kişinin kendini mutlu ve huzurlu hissetmesine yaramaktadır. Bazı kişilerde bu hormonlar doğuştan daha az salgılanır. Yeterli seviyede mutluluk hormonu çalışmayan kişilerin büyük çoğunluğunda görülen özgüven problemi nedeniyle, endişe, öfke ve stres duyguları şiddetlenerek büyük zarara yol açabilir. Burada dikkat edilmesi gereken, kişinin kendi biyolojisi nedeniyle mi, yoksa dış koşulların etkisiyle mi hareket ettiğinin saptanması ve buna göre önlem alınmasıdır.
Özgüven Eksikliği Neden Olur?
Özgüven eksikliğinin neden olduğu ile ilgili çok çeşitli çalışmalar yapılmış, farklı teoriler geliştirilmiştir. Uzmanlar tarafından dört farklı ana neden olduğu saptanmıştır. Bunlar sırası ile kişilerin genetik yapıları, etkilenilen kültürel ve toplumsal arka plan, çocukluk deneyimleri ve yetişkinlikteki yaşam koşulları olarak sıralanabilir. Bu dört etken özgüven kaybının temel nedenleridir. Fakat bununla birlikte belirleyici olan çok farklı etkenler de bulunmaktadır.
Fiziksel, cinsel ya da duygusal istismara uğrayan kişilerde özgüven kaybının etkisi çok farklı şekilde gözlemlenmiştir. Bu tarz istismar biçimleri kişileri hayattan koparmakta ve anormal davranışlara sürüklemektedir. Bununla birlikte yetiştirilme tarzı, aile içindeki baskın bir baba veya anne figürü de özgüvensiz kişiliğin oluşmasında büyük önem taşır. Anne ya da babası ile sorunları olan, ailesi ile ilgili kötü anılara sahip kişilerde özgüven problemi yaşanması çok olasıdır. Bir diğer önemli etken ise aşırı mükemmeliyetçilik olarak tarif edilir. Hayattan beklentileri çok yüksek olan, her şeyin kusursuz olmasını isteyen kişilerde sıklıkla yoğun bir hayal kırıklığının yaşandığı görülür. Karakter özellikleri geri teperek kişiyi tam zıttı bir konuma sürükleyebilir.
Özgüven eksikliğine neden olan ve en sık görülen bir diğer unsur ise kişinin cinsiyeti ile ilgili olan düşünceleridir. Eşcinsellik ya da ırksal olarak ayrımcılığa uğramak kişilerin ruhunda telafisi olmayan yaralar açabilmektedir. Örneğin siyahilere yönelik yapılan ayrımcılık ve baskılar buna örnek gösterilebilir. Özellikle cinsel tercihi nedeniyle şiddet gören kişilerde özgüven kaybının oluşması çok sık görülen bir sonuçtur. Cinsel tercihlerin farklı kültürlerde farklı etkileri olduğu bilinmektedir. Ancak yine de gelişmiş ülkeler olarak anılan ülkelerde dahi bu sorun çözüme kavuşmamıştır. Kişiler, cinsel seçimleri nedeni ile kötü muameleye maruz kalmakta ve güven bunalımı içinde sağlıklarını kaybedebilmektedir.
Özgüven Eksikliğinin Belirtileri Nelerdir?
Uzmanlar tarafından tespit edilen özgüven eksikliği belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterir. Fakat genel olarak herkeste görülen bazı önemli belirtiler vardır. Özgüven eksikliğinin belirtileri aşağıdaki gibidir:
- Aşırı derecede kırılganlık, insanlara karşı yoğun bir güvensizlik.
- Geleceğe karşı büyük bir duyarsızlık ve öfke.
- Çok az konuşma, ani ağlama nöbetleri.
- Hayata karşı büyük bir ilgisizlik, her olayda aşırı şekilde geçmişle kıyaslama yapma.
- Anın farkında olmama.
- Tekrar eden gündüz düşleri.
- Olaylara her zaman olumsuz tarafından bakma.
- Hayal kurma becerisinin kaybolması.
- Çok sayıda görülen kabuslar.
- Ateşler içinde uyanma ve halsizlik.
- Kalabalık korkusu ve agorafobi.
- Aşırı saflık, başkalarının niyetini anlayamama.
- İçe kapanıklık ve sıkılganlık.
- Büyüklere karşı aşırı bir güvensizlik.
- Sürekli stres içinde olma.
- Depresif ve agresif tavırlar sergileme.
- Kendini çok çirkin hissetme, insan içine çıkamama.
- Sürekli görülen bir kararsızlık.
- Toplumsal olaylara ve hayata karşı inançsızlık.
- Herkesin kendi kötülüğünü istediğini düşünme.
- Takip edildiğini düşünme.
- Mutsuzluk duygusu ve yıkanmama.
- Başkasının bakımına muhtaç duruma düşme.
- Suç işlemeye sempati ile bakma.
Sayılan maddeler özgüven eksikliğinin en fazla görülen belirtileridir. Eğer bu belirtilerden bir ya da birkaçını gösteren biriyseniz konuyla ilgili bir uzmandan destek alabilir veya belirtileri gösteren kişiler tanıyorsanız onları profesyonel destek almaya yönlendirebilirsiniz. Özgüven eksikliğinde erken yapılan müdahaleler bu duygunun yenilmesi için hayati önem taşır. Özgüven kaybını gidermek için hızla harekete geçmek ve kişiyi profesyonel destek alması konusunda bilgilendirmek yapılabilecek en anlamlı hareketlerden biridir.